باب: ما
قيل في درع
النبي صلى
الله عليه
وسلم والقميص
في الحرب.
89. RESULULLAH S.A.V.'İN ZIRHI HAKKINDA SÖYLENENLER VE SAVAŞ
SIRASINDA ZIRH GİYMEK
وقال النبي
صلى الله عليه
وسلم: (أما
خالد فقد احتبس
أدراعه في
سبيل الله). [ر: 1399]
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Halid ise zırhlarını Allah yolunda vakfetti."
حدثني
محمد بن
المثنى: حدثنا
عبد الوهاب:
حدثنا خالد،
عن عكرمة، عن
ابن عباس رضي
الله عنهما
قال:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم وهو في
قبة: (اللهم
إني أنشدك
عهدك ووعدك،
اللهم إن شئت
لم تعبد بعد
اليوم). فأخذ
أبو بكر بيده
فقال: حسبك يا
رسول الله،
فقد ألححت على
ربك، وهو في
الدرع، فخرج
وهو يقول:
{سيهزم الجمع
ويولون الدبر.
بل الساعة
موعدهم
والساعة أدهى
وأمر}. وقال
وهيب: حدثنا
خالد: يوم بدر.
[-2915-] Abdullah İbn Abbas'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem (Bedir savaşında karargah çadırında ellerini açmış
Rabbine) şöyle yalvarıyordu: "Allahım, (muzaffer olacağımıza dair) sözünü
ve (Kureyş kervanı ile şu savaşa gelen topluluktan birinin bizim olacağına
dair) va'dini gerçekleştirmeni diliyorum. Allahım, eğer müşriklerin karşısına
çıkan şu topluluğun galip gelmesini dilemezsen bugünden sonra artık yeryüzünde
sana ibadet eden kalmayacak!"
Bu dua üzerine Hz. Ebu Bekir, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'ın elini tutup şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resulü, Rabbine bu kadar
ısrarlı bir şekilde yalvardığın yetişir!"
Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu sırada zırhlıydı ve
dışarı çıkarken şöyle diyordu: "Şu müşrikler topluluğu yakında hezimete
uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacak! Fakat kıyamet anı daha şiddetli ve acı
olacak!'' [Kamer 45-46]
Tekrar: 3953, 4875, 4877
حدثنا
محمد بن كثير:
أخبرنا
سفيان، عن
الأعمش، عن
إبراهيم، عن
الأسود، عن
عائشة رضي
الله عنها
قالت: توفي
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ودرعه
مرهونة عند
يهودي،
بثلاثين صاعا
من شعير.وقال
يعلى: حدثنا
الأعمش: درع
من حديد. وقال
معلى: حدثنا
عبد الواحد:
حدثنا الأعمش
وقال: رهنه
درعا من حديد.
[-2916-] Hz. Aişe'nin şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem vefat ettiğinde zırhı, bir yahudi de otuz sa' arpa
karşılığın'a rehin idi." .
Ebu Ya'la dedi: A'meş'in bize naklettiği ifade şöyledir:
"Demirden bir zırh." Mualla dedi: Abdülvahid, A'meş'in bize şöyle
dediğini nakletti: "Ona demir zırhını rehin bırakmıştı."
حدثنا
موسى بن
إسماعيل:
حدثنا وهيب:
حدثنا ابن
طاوس، عن
أبيه، عن أبي
هريرة رضي
الله عنه، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال: (مثل
البخيل والمتصدق
مثل رجلين
عليهما جبتان
من حديد، قد
اضطرت
أيديهما إلى
تراقيهما،
فكلما هم
المتصدق
بصدقته اتسعت
عليه حتى تعفي
أثره، وكلما
هم البخيل
بالصدقة
انقبضت كل
حلقة إلى صاحبتها
وتقلصت عليه،
وانضمت يداه
إلى تراقيه - فسمع
النبي صلى
الله عليه
وسلم يقول -
فيجتهد أن
يوسعها فلا
تتسع).
[-2917-] Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi
ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Cimri biri ile malını sadaka olarak veren
cömert bir insanın durumunu size şu örnekle anlatayım: İki kişi düşünün.
Üzerlerinde demirden giysiler var. Bu giysiler kendilerini öylesine sıkıyor ki
ellerini göğsüne yapıştırıyor. İşte malını sadaka olarak vermek isteyen kişi
her sadaka verdikçe bu elbise genişler ve sonunda parçalanır; böylece o da
kurtulur. Cimri ise sadaka vermeye yeltense bile bu elbisenin her boğumu onu
sıktıkça sıkar ve vücuduna iyice yapışır. Hatta elleri göğsünün üzerinde bağlı
kalır. Bu cimri elbiseyi genişletmek için elinden gelen çabayı gösterir ama
demir elbise bir türlü açılmaz."
AÇIKLAMA: İmam Buhari bu başlık altında Resulullah 'ın
Sallallahu Aleyhi ve Sellem zırhının hangi malzemeden yapıldığına ve savaşta
zırh giymenin hükmüne işaret etmiştir. Resulullah'ın (s.a.v.) bizzat zırh
giymesi ve sahabenin kahramanlarından Halid'in zırh giydiğine işaret etmesi
bunun tevekkül anlayışına ters düşmediğini gösterir.
باب:
الجبة في
السفر والحرب.
90. YOLCULUKTA VE SAVAŞ SIRASINDA CÜBBE GİYMEK
حدثنا
موسى بن
إسماعيل:
حدثنا عبد
الواحد: حدثنا
الأعمش، عن
أبي الضحى
مسلم، هو ابن
صبيح، عن
مسروق قال:
حدثني
المغيرة ابن
شعبة قال:
انطلق
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم لحاجته، ثم
أقبل، فلقيته
بماء، وعليه
جبة شامية،
فمضمض
واستنشق وغسل
وجهه، فذهب
يخرج يديه من
كميه، فكانا
ضيقين،
فأخرجهما من
تحت فغسلهما
ومسح برأسه،
وعلى خفيه.
[-2918-] Muğire İbn Şu'be şöyle demiştir: "Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem ihtiyacını gidermek üzere uzaklaştı ve sonra geri döndü. Ben
onu elimde su ile karşıladım. Bu sırada üzerinde Şam yapımı bir cübbe vardı.
Ağzını çalkalayıp burnunu temizledi ve yüzünü yıkadı. Sonra kollarını elbisenin
altından çıkardı ve yıkadı. Elbisenin yen kısmı çok dar olduğu için kollarını
sıvayamamıştı. Daha sonra başına ve mestlerinin üzerine mesh etti."